Alzheimer Hasta Yakınlarına Öneriler 

Alzheimer hastalığı nedir?

Alzheimer hastalığı(AH) gittikçe ilerleyen bir şekilde başta bellek olmak üzere, bilişsel yeteneklerin yıkımına neden olan bir beyin hastalığıdır. Kişi yavaş yavaş çevre ile iletişim kurma ve karar verme yeteneğini kaybeder. Günlük yaşam aktivitelerini yerine getiremez., Anormal davranışlarda bulunur. Kişilikte değişiklik olur, kaygı artar.

Bir Alzheimer hastalığı tanısı konmuşsa bir bakıcı olarak sizin neler yapabileceklerinizi bilmeniz gerekir.

1.Tıbbi yardım arayın. AH’nın halihazırda tedavisi yoktur. Ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatacak ilaçlar mevcuttur. Hastalığın başlangıç ve orta dönemlerinde kolinesteraz inhibitörleri dediğimiz ilaçlar kullanılır. Hastalığın orta ve ileri evrelerinde ise  farklı etki mekanizması olan Memantin kullanabilir.Bu ilaç kolinesteraz inhibitörleriyle birlikte verilebilir.

2.Hastanın bakımı ile ilgili hem kısa dönem ve hem de uzun dönem için plan yapılması gerekir. Hastalığa hem maddi açıdan ve hem de duygusal açıdan hazırlıklı olmanız gerekiyor. Hastanıza ileri evrelerde temizlik, tuvaleti ve beslenmesi açısından yardım etmeniz gerekebilir.

3.Hastanız için evde güvenli bir ortam yaratmanız gerekir. Hastanızı koruyacak şekilde evde değişiklikler yapmanız gerekecektir. Örneğin banyoda tutunması için barlar gerekebilir, dış kapının kilitli kalması gerekebilir. Hastanızın tehlikeli alanlara örneğin mutfağa, ilaçlarınızı sakladığınız alanlara girmesini engellemeniz gerekecektir.

Hastanıza destekleyecek bir ortam yaratmalısınız sevdiğiniz kişi sık kullanılan objelerin isimlerini unutabilir. Kınamak işe yaramaz. Hastanızla tartışmayın. Hastanıza sevgi göstermeniz, duygusal destek yapmanız gerekecektir. Hastanıza ilginç aktiviteler bulmanız ve anlayışlı insanlarla sosyal iletişimi artırmanız gerekmektedir.

Davranış ve kişilik değişikliklerinin olabileceğini bilmeniz gerekecektir. AH’sı başlangıçta kompleks işleri, daha sonraki dönemlerde basit işleri yapmada zorlanır. Uyku-uyanıklık siklusu değişir. Hastanız bazı geceler sizin normal uyku uyumanızı engelleyebilir. Halusinasyonları, hezeyanları olabilir.

Hastanızla daha önceki yıllarla ilgili ortak hatıralarınızı paylaşmaktan zevk alın. AH’sı yeni bilgileri öğrenmesi ve öğrendiklerini akılda tutması ve onları tekrar hatırlaması başaramayabilir. Onunla daha önceki yıllarda mutlu olduğu hatıraları konuşmaya çalışın.

Hastanız ve siz bir bakıcı olarak zaman içinde bir takım değişiklikler yaşayacaksınız. Bu durum korkutucu olabilir. Bütün bu değişikliklere uyum göstermeniz gerecektir. Her ikiniz bilinmeyen alanlarda bulunmaktasınız. AH’na ve kendinize karşı nazik olun. AH’sı sizin kim olduğunuzu söyleyemeyebilir. En yakın akrabasını veya arkadaşlarını tanımayabilir. Ancak çoğu kez, kalmış yetenekleri ile duygularını ifade edebilir.

Hastanızın uygun sağlık bakımını sağlayın. Hastanızı kendini   yaralamasın diye izleyin, hastalıklar açısından gözleyin (örneğin enfeksiyonlardan veya deride oluşabilecek yaralardan). Özellikle idrar yolu enfeksiyonları açısından dikkatli olun.

Sevdiğiniz bir varlığa bakarken kendinizi de ihmal etmeyin. AH’na bakanlar arasında depresyon, anksiyete ve strese bağlı fiziksel hastalık oluşabilir. Kendi doktorunuzla randevularınızı ertelemeyin.

Hastanızın yanlış düşüncelerini çok sık değiştirmeyin. Bellek kaybı olan hastalar çoğu kez gerçekten olmamış olayları anlatabilir (örneğin yıllarca önce ölmüş olan bir arkadaşı ile yemek yediğini söyleyebilir). Böyle durumlarda, hastanızın düşüncelerini değiştirmeye çalışmayın. Böyle bir yaklaşım onu kızdırabilir. Böyle düzeltmeler anksiyete ve stres oluşturur. Yapabiliyorsanız, onun dünyasında yaşayın. Ona inanmış gibi rol yapmak onları mutlu edebilir.

Bazı İpuçları:

Tüm bellek kaybının Alzheimer hastalığı olmayacağını bilin. Benzer olarak tüm bunamaların AH olamayacağını da bilin.

Bazı hastalar için en iyi yaklaşım hastanın iyi bakım alabileceği bir bakımevine yatırmaktır. Bu bakımevleri sizin evde vermeniz mümkün olamayan bakım ve desteği verebilirler.

Alzheimer hastaları için güvenli bir ev ortamı sağlama:

Daha önce vurguladığımız gibi kazaları önlemek için tedbirler almalısınız. Alzheimer hastanızı bir ev ortamında bakarken çevreyi güvenli bir şekilde yaşanacak hale getirmelisiniz.

Bir bakıcı olarak kendinizi hastanızın yerine koyarak olabilecek tehlikeli durumları değerlendirin. Ev ortamındaki gerekli değişiklikleri yapma sadece fiziksel yaralanma tehlikesini azaltmayabilir, aynı zamanda hem hasta ve hem de bakım verenin stresini azaltabilir.

Alzheimer hastası için bir ev ortamı hazırlandığında düşünülmesi gereken en önemli şeylerden biri hastanın evden kaçışını önlemek, onun için kullanım alanları yaratmak ve hastaya zarar verecek aletleri ortadan kaldırmaktır. Hasta için tehlikeli alanlar ev içinde olabilir, mutfak ve banyodaki araçlar olabilir.

Bunamalı bir hasta emniyetli ve emniyetsiz şeyler arasında farkı kavramayabilir.  Hasta  için tehlikeli olabilecek olan araç gereç içeren yerlere açılan kapıları kilitlemek gerekir.

Elektrikle çalışan araç ve gereçleri banyodan ve mutfaktan uzaklaştırmak gerekir. Örneğin mutfakta bir karıştırıcıyı ortada bırakmamak gerekir. Kazalardan korumak için bıçakları ve yemek pişirme araçlarını güvenli bir yere koymak gerekir.

Buzdolapları gıda bozulması açısından sık sık kontrol edilmelidir. Alzheimer hastalığının orta ve ileri evrelerinde taze ve bozuk gıda arasında ayırım yapamazlar. Tat ve koku duygusu hastalık ve aldığı ilaçlar nedeniyle azalmış olabilir.

Araba anahtarını, evin araç ve gereçlerinin bulunduğu yerlerin anahtarlarını iyi saklanmalıdır.

Ev dekorasyonu olarak kullandığımız halılara ve kilimlere dikkat etmeliyiz. Hastalar halı, kilimlerin kenarlarına takılıp düşebilirler. Yaşlı kişiler evin dekorasyonun, eşyaların yer değiştirmesinden rahatsız olabilirler. Ancak anlayabildikleri kadar hastalara kibar şekilde açıklamalar yaparak, evden tehlike oluşturacak eşyaları kaldırabilirsiniz. Çok ağır yer lambaların kordonları halı altına alınabilir.

Alzheimer hastaları görme sorunları yaşayabilirler. Derinlik algılaması ve aynı zamanda renkleri ayırma yeteneği Alzheimer hastalığının ileri evrelerinde kaybolabilir.

          Demansta Davranışsal ve Psikolojik Semptomlar(DDPS)

Demanslı hastalarda sık görülen algı, düşünce içeriği, duygu durum veya davranış bozukluğunun belirti ve semptomlarına Davranışsal ve Psikolojik Semptomlar(DPS) denir.

Davranışsal Semptomlar

  • Agresyon
  • Amaçsız gezinme
  • Uygunsuz yeme davranışı
  • Uygunsuz cinsel davranış

 Psikolojik Semptomlar

  • Depresyon
  • Anksiyete
  • Hezeyanlar
  • Halusinasyonlar
  • Uykusuzluk
  • Hatalı tanımlama
  • Hatalı yorumlama

Anksiyete Semptomları

  • Adımlama
  • Bir kelime veya kelime grubunu tekrar tekrar söylemek
  • Psikomotor Ajitasyon
  • Hezeyanlar;
    -İnsanların eşyalarını çaldığı hezeyanı
    -Evinin kendi evi olmadığı hezeyanı
    -Eşinin veya bakıcısının gerçek eşi ya da bakıcısı olmadığı, yerine bir kopyasının geldiği hezeyanı
    -Terk edilme hezeyanı
    -Sadakatsizlik hezeyanı

Eşyalarının Çalındığı Hezeyanı ile Nasıl Başedilir ?

  • Hastalık yüzünden oluştuğu için suçlamaları kişisel olarak almayın ve alınmayın
  • Eşyaların nerede saklandığını ya da tutulduğunu bulmaya çalışın
  • Dolapları ve çekmeceleri kilitli tutarak çeşitli şeyleri saklayabileceği yer sayısını azaltın
  • Düzenli bir ev kayıp eşyaları bulmayı kolaylaştırır. Dolapları, çekmeceleri dağınık tutmayın.
  • Eşyalar alışılmadık yerlere konabileceğinden boşlatmadan önce çöp kutularını, fırın, buzdolabı, şilte altı ve çamaşır sepetini , ayakkabıların içini, kontrol edin.
  • Unutkanlık yüzünden gerçekten kaybedilebilecek anahtar, cüzdan, gözlük ve önemli evrakların yedeklerini bulundurun.
  • Stoklanmış yiyecekleri ve kayıp eşyaları hasta ile birlikte arayın. Eskiden eşyaları emniyet için nereye koyduğunu hatırlayın.
  • Eşyasının çalınıp çalınmadığı hakkında hasta ile tartışmayın. Onun duygusal durumuna (korku, öfke, moral bozukluğu) cevap verin. Endişelerini ciddiye aldığımıza ve anladığınıza ikna edip rahatlamasını sağlayın.
  • Olay gerçek olmasa da hastanın duyguları gerçektir. Olumsuz duygular üstünde fazla durmanız o duyguyu daha da güçlendirir. “Cüzdanın kayıp olduğu için üzülüyorsun. Ben de üzüldüm. Haydi birlikte arayalım”. Deyin
  • Nesneleri biriktirip saklama bir tür endişe giderici davranış olduğundan cesaretini kırmayın. Hastanın saklaması için zararsız, güvenli ve uygun nesneleri ortada bırakın. Temizlik yaptığınızda biriktirdiği eşyaların birazını bırakın ki bu birikimi yenilerini katma ihtiyacı azalsın.
  • Önemli kağıt ve belgeleri güvenli bir yerde tutun. Cüzdanda az miktarda para bırakın.
  • Yiyecek saklanan yerleri düzenli temizleyin. Büyük el çantaları gibi alternatif saklama yerleri sağlayın.
  • Hastanın inanışları ile çatışmadan her şeyin yolunda ve kontrol altında olduğunu söyleyip güven verip rahatlatın. İşe yaramazsa dikkatini başka yöne çekin.
  • Hastalık kişiyi suistimale açık bir hale getirdiğinden onun “gerçek bir olayı” haber verebileceğini de göz ardı etmeyin.

Evinin Kendi Evi Olmadığına ait Hezeyan

  • Unutkanlık veya görme kaybından çok beynin “gördüğü ev” ile “hatırladığı ev” bilgisini doğru birleştirememesi ve anlamlandıramaması sonucu ortaya çıkar.
  • Evde anıları olan kişisel eşyaların bulunduğu bir odayı ona ayırın
  • Ona bilgi verin. “Tanıdık görünmüyor ama burası senin evin”
  • Tanıdık bir ayrıntıya yoğunlaşmasına yardımcı olun. “İşte senin koltuğun hadi otur , tanıdın değil mi?
  • Tanıdığını ama birinin gerçek evi alıp yerine “sahtesini” koyduğunu söylerse ve tekrarlayıcı biçimde eve gitmek istiyorsa palto, şapka, çanta gibi sokağa çıkmak ile ilgili tetikleyici nesneleri ortadan kaldırın.
  • Kolye veya bilezik biçiminde bir künye yaptırıp üzerine hafıza kaybı ve telefon numaranızı yazmanız kaybolduğunda işe yarar.
  • Düzenli, az eşyalı, tanıdık eşyaların (resimler, dergiler, TV, radyo) hastanın kolay görebileceği yerlerde tutulduğunda yeterli aydınlatmanın, olduğu bir ev ortamı hazırlayın .
  • Pencere ve balkon kapısına emniyet kilidi yaptırıp, kapılardan kilit mekanizmasını çıkarın.
  • Evine gitmesi engellendiğinde öfke ve saldırganlık olursa onunla tartışmayın, olayı kişisel saldırı olarak yorumlamayın, korktuğunuzu belli etmeyin ve fiziksel güç kullanarak engellemeye çalışmayın.
  • Sataşarak ya da gülerek onu konu ile yüzleştirmeye ya da kışkırtmaya çalışmayın. Sakin ve güven telkin edici olun.
  • “Sen benim kocam değilsin” dediğinde: Bunun hasarlı beynin anlaşılmaz bir karmaşası olduğunu, size karşı kişisel bir hakaret olmadığını anlayın tartışmaktan kaçının ve basitçe “ben senin kocanım” deyin.
  • Hala onu sevdiğinizi söyleyin. Hasta güven duygusunu hatırlamasa da sarılmanız ona güven verir.
  • Kendinize de güven verin. Zor ve yorucu her bir yeni problemle baş ettiğinizde enerji kazanmak için bir süre ondan uzak kalın.
  • Yavaş konuşun ve onun cevap vermesini bekleyin. Hoş sakin ve destekleyici olun. Gülümseyin, elini tutun, şefkatli olun. Onunla yakın oturun.
  • Direkt olarak ona bakın. Size ilgi gösterip göstermediğine dikkat edin.
  • Davranışlarına karmaşık sebepler bulmak ya da ne demek istediğini düşünmek yerine onun demek istediğinin nasıl bir duygu olduğunu hissetmeye çalışın.

 Sadakatsizlik Hezeyanı

  • Endişelerini dile getirmesi için teşvik edin. Aksini iddia etmeyin ve yalanlamaya çalışmayın.
  • Hastaya basit ve güven verici bir cevap verin. “Endişelendiğin için üzgünüm ama ben seni çok seviyorum ve daima da seveceğim”. Güven verdikten sonra dikkatini başka yöne çekecek bir faaliyete yönlendirin. Gezmeye çıkarın ya da meşgul edecek bir iş verin

           HALÜSİNASYONLAR

  • Halüsinasyon: Çoğunlukla  olmayan bir şeyi görmek veya duymaktır. Yanlış algılama ise gerçek bir nesneyi başka şey sanmaktır.
  • Halüsinasyon hastanın dış dünyayı algılama becerisini ve günlük yaşam aktivitelerini bozarak hastanın bakıcı ile ilişkilerini bozar.
  • Halüsinasyonlar hastalığın daha hızlı seyredeceğinin ve agresif davranış riskinin artacağının habercisidir.
  • En sık rastlanan halüsinasyon evde gerçekte o anda orada olmayan birini görme” dir.

          Başetme

  • Halusinasyon hasta için gerçektir. Hastayı onların aslında gerçek olmadığına inandırmaya çalışmayın.
  • Hastaya yaklaşırken dikkatli, sakin ve tedbirli olun. Onu irkitmeyin ve korkutmayın.
  • Hasta sizin de bir şey görüp görmediğinizi veya duyup duymadığınızı sorarsa dürüst ama yumuşak bir ses ile “Ben hiçbir şey duymadım ama senin korktuğunu biliyorum. Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için evi kontrol edeceğim” deyin.
  • Hastanıza yardım teklif edin ve duygularını onaylayın. Şöyle deyin” Bunun seni rahatsız ettiğini biliyorum. Nasıl yardım edebilirim bir düşünelim”
  • Onunla zıtlaşmayın, tartışmayın. Fiziksel temas sağlayın. İşleri yoluna koyacağınızı ve her şeyin düzeleceğini söyleyip ona güven verin.
  • Hoşlandığı bir aktiviteyle meşgul ederek dikkatini başka yöne çekin ve halüsinasyonu unutmasını sağlayın.
  • Halüsinasyon nedeniyle korku ve endişe içinde ise elini tutun ya da kolunuzu omuzuna atıp öylece durun. Endişelenecek bir şey olmadığını açıklayıp onu rahatlatın.
  • Bazı ilaçlar ve ani başlayıp şiddetli seyreden viral enfeksiyonlar  halusinasyon yapabilir. Konuyu doktorunuza sorun.

      SANRISAL YANLIŞ  TANIMLAMA(MİSİDENTİFİKASYON)

  • Hastalığın orta ve ileri döneminde görülür.

                 Dört tipi vardır.

    1. İnsanları tanıyamama
    2. Başka insanların, yabancıların, ölen akrabaların evde yaşadığı inancı
    3. Televizyondaki olayların şimdi ve burada olduğunu düşünme
    4. Aynadaki görüntüsünü tanıyamama

         BAŞETME YÖNTEMİ

  • Bu problem kişinin gördüğü veya duyduğu şeyi hatalı değerlendirmesi sonucudur.
  • Hastanın gözlüklerinin ve işitme cihazının iyi çalıştığında emin olun.
  • Şayet kulakları iyi duymuyorsa onu konuşmanın içine alın ve konuşurken doğrudan ona bakın (dudak okuyabilir)
  • Hastalığın derecesi ne olursa olsun asla üçüncü bir kişinin yanında “hasta orada değilmiş gibi” onun hakkında konuşmayın. Oda loş ise aydınlatın (özellikle geceleri)
  • Yanlış algılamalar için açıklama yapın “Evet gerçekten de orda bir insan varmış gibi görünüyor ama o sadece bir manto gördün mü?
  • Hasta ile zıtlaşmayın. “Yatak odasında adam yok. Kimse içeri girmeye çalışmıyor. Hadi artık uyu” demekten kaçının.
  • Gece pencereden birini görüyorsa perdeleri kapatın.
  • Aynada kendi görüntüsünü tanıyamadığı için aynalar hastanın kafasını karıştırıcı ve odada sanki ikinci bir kişi varmış gibi hatalı algıya sebep olur şayet rahatsızlık veriyorsa aynaları kaldırın veya üstünü örtün. Bazı hastalar için ise aynalar rahatlatıcıdır. Hasta kendi görüntüsü ile arkadaş gibi konuşur.
  • Çok yakın tanıdıklarını hatta aileden birilerini yabancı olarak algılayan hastanın yalnızlık ve korku duygusu artar hatta eşyaların ne olduğunu ve nasıl kullanıldığını bilemez. Bu yüzden bir şeyin ne ya da birin kim olduğu ona açıklayın.
  • Yanlış eşyayı aldıysa doğrusunu verin.
  • Hatalarını sürekli vurgulamayın ve tartışmaya girmeyin. Şayet açıklamanızı kabul etmiyorsa tanıyamadığı aletin ya da kişinin tipik özelliklerine (ses vs) dikkatini çekin.
  • Hastanın görüşüne saygı göstermek bazen hatayı göz ardı etmek ve ne demek istediğini anlamaya çalışmak uygun olur.

           SALDIRGANLIK (Agresyon-Ajitasyon)

Sözel, vokal veya motor aktivitede uygunsuzluktur. Ancak bu durumun konfüzyon ya da ihtiyaçlarla ilişkili olup olmadığına karar verilmelidir.

            Ajitasyonun 4 alt tipi tanımlanmıştır.

Fiziksel olarak agresif olmayan davranışlar

    • Genel huzursuzluk
    • Adımlama
    • Farklı bir yere gitmeye çalışma
    • Bir şeyleri uygun olmayan şekilde kullanma
    • Eşyaları saklama
    • Uygunsuz giyinme/soyunma
    • Tekrarlayıcı cümleler

Sözel olarak agresif olmayan davranışlar

  • Negativizm
  • Hiçbir şeyi beğenmemek
  • Dikkat çekmek için sürekli istekte bulunmak.
  • Sözün kesilmesi

Fiziksel olarak agresif davranışlar

  • Vurmak
  • İtip kakmak
  • Tırmalamak
  • Bir şeyleri zorla almak
  • İnsanları zorla yakalamak
  • Isırmak

Sözel olarak agresif davranışlar

  • Haykırma
  • Beddua okum, küfür etme
  • Öfke patlamaları
  • Tuhaf sesler çıkarmak
  • Sözel saldırgan davranışlar daha sıktır
  • Yanlış algılanmış bir tehlike ya da tehdit sonucunda ortaya çıkan ve aslında doğal bir tepki olan korku yüzünden oluşur.

        BAŞETME YÖNTEMİ

  • Saldırgan davranışın hastadan çok beyin hasarına bağlı olduğunu bilsek de bu davranışa neyin sebep olduğunu anlamaya çalışın
  • Yatıştırıcı sakin bir ses tonu ile konuşun olumlu ve güven verici olun. Siz ne kadar öfkelenir ya da korkarsanız hastada o kadar saldırgan davranacaktır.
  • Bakıma ihtiyacının olması, kendini kaybolmuş hissetmesi, sahip olduğu şeyleri ve özgürlüğünü kaybetmiş olmak ona zalimce geldiği için “bana zalimce davranıyorsun’’ demesi  “Hayat bana zalim davranıyor” anlamına gelebilir.
  • Bütün çabanıza rağmen “seni sevmiyorum, beni zehirliyorsun, istemiyorum., git başımdan, herkes nerede ? derse bunu onun nezaket anlayışını kaybetmesi olarak değil de “neyi kastettiği” bakış açısından ele alırsanız daha az üzülürsünüz.Kastettiği şey; Etrafımdan insanlar görüyorum ama kim olduklarını bilmiyorum. Bu yabancı yüzler benim aileme ait değil.’’ Annem nerede ? Neden beni bıraktı ? ‘’dır.
  • Çevrenizdeki insanlara hastanızın iyi ve nazik davranışları olumsuz etkileyen bir hastalığı olduğunu, tehlikeli ve deli olmadığını açıklayın.
  • Umumi bir yerde olay yarattıysa hiçbir şey söylemeden onu uzaklaştırın. Şayet utanılacak bir durum yaratacağını anlarsanız ilgisini başka yöne çekin. Örneğin kişisel sorular soruyorsa konuyu değiştirin. Ona yemek vermediğinizi söylüyorsa aşırı tepki vermeyin, tartışmayın onu şaşırtın ve ilgisini başka yöne kaydırın. Örneğin, birlikte bir şeyler içmeyi, bir yerlere gitmeyi ya da yapmaktan hoşlanacağı bir şeyler yapmayı teklif edin.
  • Fiziksel saldırganlık durumunda geri çekilin. “Lütfen canımı yakma” veya “lütfen dur” demenin yararı olabilir. Odadaki insanları dışarı çıkartın ve hasta sakinleşinceye kadar içeri almayın.
  • Saldırganlık konusunda endişeniz varsa ortamdaki ağır ve keskin nesneleri kaldırın.
  • Saldırganlaşırsa o anda bu davranışa neyin sebep olmuş olabileceğini, olayı neyin tetiklediğini anlamaya çalışın, ellerini veya kollarını tutmak gibi sınırlayıcı bir davranıştan kaçının.
  • Olayı tetiklemiş gibi görünen şeyi ortadan kaldırmak ilerideki olayları önleyebilir.
  • Güven telkin etme ve dikkatini dağıtma çabaları sonuç vermezse kendi güvenliğiniz için ne yapmanız gerekiyorsa yapın. Hasta tarafından sımsıkı tutulurken kendinizi nasıl kurtaracağınızı öğrenmek için önceden deneyimli bir eğitmenden bilgi alın. Bu size hem cesaret verir hem de olaylar karşısında sakin kalmanızı sağlar. Kibar bir şekilde yapılırsa “sıcak bir bakım davranışı” olarak da değerlendirilebilir. Odayı terk ederek sakinleşmesi için hastaya zaman tanıyın.
  • Neler olup bittiği ve neler hissettiğiniz konusunda güvenilir biri ile konuşun.
  • Sorun kontrolden çıkıyorsa ya da korkuyorsanız doktora başvurun. Bazı saldırgan davranışların ortamla ilişkisi olmayabilir ve ilaçla tedavi gerekebilir. Örneğin depresyon bazen saldırgan davranışlara neden olur.
  • Endişe, korku, ajitasyon (gergin-karmaşık ruh hali) sinirlilik, öfke, gerginlik gibi duyguların her biri saldırgan davranışa sebep olabilir. Bu duyguları ortaya çıkaran faktörleri ve bu duygularla nasıl baş edeceğinizi öğrenin
  • Özetle; saldırgan davranış sorunu ile baş etmek için şunlardan kaçının;
  • Yüzleştirici davranış ve tartışma
  • Alınganlık, olayları kişisel saldırı olarak yorumlama
  • Fiziksel güç kullanarak, sataşarak ya da gülerek hastayı kışkırtmayın
  • Korktuğunuzu belli etmeyin
  • Hastayı köşeye sıkıştırmayın ya da kendinizin köşeye sıkıştırılmasına izin vermeyin
  • Hasta ile aranıza yeterli alan bırakma
  • Yakalandığınızda kurtulmak için mücadele etmek
  • Ceza vermek

AJİTASYON (Gergin/karmaşık ruh hali)

Demans hastaları gergin olduklarında genel bir huzursuzluk içinde olurlar. Hareketsiz kalamama, aşağı yukarı dolaşma, gözüne çarpan her şeyle oynama, farklı bir yere gitmeye çalışma, eşyaları uygun olmayan şekilde kullanma ya da saklama, mutfak aletlerinin yerini değiştirme, uygunsuz giyinme/soyunma, tekrarlayıcı cümleler, negativizm hiçbir şeyi beğenmemek, sürekli talep etme ajitasyonu gösterir.

Alzheimer hastası ailesi, işi ve yarım kalmış işler için, artık bunlar onun sorumluluğunda olmasa da üzülür ve yaklaşan bir olay ya da yakın gelecekte olacak bir şey için aşırı derecede korkar. Anksieteli hasta kendini çaresiz, yetersiz huzursuz hisseder ve uyku bozulur.

Kronik bir gerginlik ve güvensizlik duygusunun sebebi sorunları çözememek veya ihtiyaçları karşılayamamaktır. Sinirlilik ılımlı bir tepkidir ancak ankisiete ve moral bozukluğu duyguları fark edilemezse bu duygular öfkeye doğru tırmanır.

  • Hastanın aktiviteleri korunmuş yetenekleri ile uyumlu olursa
  • Aşırı uğraş ve uyarı olmazsa
  • Günlük rutin yaşamı değişmez
  • Her zaman aynı şeyleri aynı düzen içinde yaparsa
  • Takvimler, saatler, gazeteler, fotoğraflar, albümlerle zaman yer ve kişilerle ilgili uyarılar tekrar tekrar verilirse endişe ve zihin karışıklığı azalır.

       ANKSİYETE

  • Alzheimer hastalığın sebep olduğu zihinsel ve fiziksel kayıplara karşı doğal bir tepkidir. Sürekli değişen bir dünyada sorunları çözemeyeceği ve ihtiyaçları karşılayamayacağı düşüncesi  anksiete yaratır.

       BAŞETME YÖNTEMİ

  • Endişe ve korunun gerçek nedenini bulmak her zaman mümkün olmasa da sorun yaratacak olayları önceden tahmin edip buna göre davranmaya çalışın.
  • Hastaya güven verme yollarına odaklanın size temelsizmiş gibi görünse de hasta bu kaygılarının doğru olduğuna gerçekten inandığı için endişelerini ciddiye alın.
  • Hastanın “o andaki” dünyayı algılayış biçimine siz de katılın. Bu gerçekler çerçevesinde mantıklı bir açıklama getirmeye çalışın ve aynı zamanda güven ve teselli verin. Burada önemli olan açıklamanızın ne kadar doğru olduğu değil hastanın buna verdiği duygusal tepkidir.
  • Şayet hasta ölmüş eşi için endişeleniyorsa eşinin işe gittiğini söyleyin.
  • Emekli olduğu işi için endişeleniyorsa patronunun telefon edip bugün işe gelmesi gerekmediğini söylediğini söyleyin.
  • Bir durumla ilgili gerçeği hastanın ikna edilebildiği durumlarda ve yumuşak bir biçimde açıklamaya çalışın. Şayet üzülüyor veya söylediklerinize inanmıyorsa gerçeği kanıtlamaya çalışmayın.
  • Açıklamanızı destekleyecek somut bir durum yaratmaya çalışın. Örneğin telefonda patronuyla konuşuyormuş gibi yapın veya hastanın bir akraba ile konuşmasını sağlayın. İkna edici bir mesaj yazılı olan bir telefon notu veya mektup verin. İçini rahatlatın ve fiziksel temas sağlayın.
  • Hastayı dikkate aldığınızı ve anladığınızı bilmesi için onun dünyasına girin ve duygularını onaylayın.
  • Bu konu için gerçekten üzüldüğünü biliyorum Daha sonra hoşuna gidecek bir aktivite ile dikkatini olumlu bir şeye yöneltmesini sağlayın.
  • Hastanın sözünü ettiği herhangi bir anı hakkında sohbet edin. Sohbetinizin düzenini sağlamak için bir fotoğraf albümü kullanın.
  • Hasta kendini ifade etmekte güçlük çekiyor sıkıntısının gerçek nedenini açıklayamıyorsa ne söylemek istediğini tahmin edin. Örneğin “Ne kadar zaman?” sorusu” Bana daha ne kadar zaman bakabileceksin” demek olabilir”. İfade ettiği duygularına onun içini rahatlatacak ve ona bakacağınızı gösterecek yanıt verebilirsiniz. Korkusunun nedenini anlamadıysanız hastayı endişe kaynağı olabilecek yerden uzaklaştırın.
  • Bir süs eşyasının, posterin ya da aynanın kaldırılması odadaki insan sayısının azaltılması ya da gölgeleri ortadan kaldırmak için ışığın arttırılması anksieteyi, korkuyu ortadan kaldırabilir.
  • Düzenli olarak çevrede neler olup bittiğini ve oradaki insanların kimler olduğunu açıklamak hastanın kaygısını azaltır. Söylediklerinizi anlamıyor olsa bile yüz ifadeniz ve ses tonunuz içini rahatlatır.
  • Değişmez bir çevre ve düzenli işler oluşturmaya çalışın ve bunu sürdürün. Ayına olduğu yerleri ve insanları tanımasa da kendini güvende hisseder ve bunlar onu yaşama bağlar.
  • Hasta iletişim kurmakta zorlansa a evin atmosferinden etkilenir. Gergin bir atmosferde kendini güvensiz bir ortamda hisseder ve huzursuz olur.

  MORAL BOZUKLUĞU

  • Moral bozukluğunun sebebi ortamdaki aşırı gürültü ve hareketlilik olabilir. Televizyon veya radyoyu kapatın ya da süresini sınırlayın.
  • İstirahat etmesi için sessiz bir oda ayırın
  • Değişiklikler kafasını karıştırıp moralini bozduğu için değişmeyen düzenli bir günlük program sürdürün.
  • Hastanızın olabildiğince fazla şeyi mümkün olan en az yardımla yapmasına izin verin.
  • Kendisi veya başkaları için tehlikeli olabilecek bir şey yapmıyorsa yaptığını düzeltmeyin. İşlerin aslında nasıl yapılması gerektiği konusunda kendinizi üzmeyin.
  • Hastanıza acele ettirmemek için günlük bakım işlerine daha çok zaman ayırın. Bu konuda çok becerikli olmaması bu işlere teşebbüs etmekten vazgeçmesi anlamına gelmez.
  • İstirahat ve faaliyet dönemleri arasında denge sağlayın. Hastanın yorgun olduğu geç saatlerde faaliyetleri en aza indirin.
  • Sizin duygularınızda hastayı etkileyebileceğinden onunla sakin ve yumuşak bir şekilde konuşun.  Neyi neden yaptığınızı söyleyin. Ona kararlara katılma şansı verin.
  • Yemek, ilaç, egzersiz, yatma vakti ve diğer aktiviteler için düzenli bir program onun zamanla ne zaman ne bekleyeceğini kavramasını sağladığı gibi hayatının bir anlam taşıdığını ve hala ailenin bir parçası olduğunu hissetmesine yardımcı olur. Yürüyüşe çıkma, eski bir arkadaşı ziyaret etmek, şarkı söylemek, dans etmek, müzik aleti çalmak onu rahatlatır.
  • Yeni şeyleri öğrenemeseler de bazı hastalar bazı basit şeyleri yeterince tekrarlarsa öğrenebilir. Hastanın tüm yetenekleri aynı anda yok olmayacağından hala yapabildiği işleri basitleştirmek (yemek yapamaz ama patates soyar) Yapacağı işi basit cümlelerle anlatma ve hastanın aktivitelerinin korunmuş yetenekleri ile uyumlu olmasını sağlamak gerekir.
  • Hastanın zevk alacağı ev işleri ve günlük aktiviteler ve egzersizler günün programlı olmasını, sosyal ilişkiler kurmasını ve kim olduğunu tanımlamasına yardım eder. Fiziksel ve zihinsel yeteneği canlandırır. Bağımsızlığı arttırır. Gece uykusunu kolaylaştırır.
  • Gençken eğlenceli bulduğu, şimdi zor gelen aktiviteleri basitleştirip ona yardım edin(kazak yerine atkı örmek, beraber kek pişirmek, oyun kağıdı karıştırmak)
  • Müzik dinlerken şarkı sözleri hatırlanır
  • Müzik dilemek, eski tanıdık filmleri TV’de seyretmek, düğün, pati gibi önemli olayları videoda izlemek belleği canlandırır ve eski mutlu günlere dönülür.
  • Resim yapmak, dans etmek toplu oynanan oyunlar kendini ifade etme ve iletişim kurma fırsatı verir.
  • Evcil hayvanlar ve küçük çocuklar hastanın oynayabileceği ve konuşabileceği huzur veren canlılardır.
  • Bahçe işleri ile ilgilenmek, fiziksel aktiviteler, yürüyüş uykuyu düzeltir.
  • Hastanın konuşma ve iletişim problemleri anksiete ve huzursuzluğu arttırır. Kelime ve isim bulamadığı için düşüncesini ifade edemez. Çok konuşsa da kelimelerle dolaşıp durduğundan düşünce anlaşılmaz. Hasta kendini ifade edemediğinden ağlar, küfür eder. Sadece birkaç tane anahtar kelimeyi hatırlayabilir. Niyeti “hayır” demek olmasa bile bu kelimeyi kullanır. Kullanmak isteği kelime (kapı)yerine ses benzerliği olan kelime (katı) kullanır. “Evime gitmek üzereyken otobüsü kaçırdım” cümlesi yerine “otobüs, ev” der. Sonunda konuşma yeteneği tamamen kaybolur.

       BAŞETME YÖNTEMİ

  • Hastaya sabırla, eleştirmeden, sakin yaklaşın. Beden dilini yorumlamaya çalışın. Bakış, gülümseme ve dokunma ile iletişim kurun. İleri evre demans hastası bile sizi anlamasa da sözsüz iletişime hassastır ve kendisini sözsüz ifade eder, gülümsemeye şefkate, dokunmaya yumuşak ses tonuna yanıt verir. Onunla oturun, elinin tutun sarılın. Bunlar iletişimi devam ettirir.
  • Hasta ile basit, kısa cümleler kurarak, yavaş yavaş söylediklerinizi tekrarlayarak sakin ve yumuşak bir ses tonu ile konuşun. Sizi işittiğinden emin olun.
  • Kullandığınız kelimeler ile ses tonunuz, vurgulamanız, göz temasınız yüz ifadeniz, beden pozisyonunuz uyumlu değilse hasta sizi yanlış anlar.
  • Hasta ile ilginç bulduğu ya da korunmuş yetenekleri ile uyumlu bir konuda konuşurken saygılı olun. Ona çocuk gibi davranmayın. Küçümsemeyin. Sanki orada yokmuş gibi onun hakkında konuşmayın.
  • Konuşurken olumlu cümleler kullanın. Hatalar üzerinde durmayın. Hasta sakin olduğunda daha iyi iletişim kuracağından sakin bir atmosfer yaratın. Kendini ifade etmeye çalışan hastayı telaşlandırmayın.
  • Doğru kelimeyi bulmakta zorlanıyorsa ona kelime seçenekleri sunun. Ne anlatmaya çalıştığını, neler hissettiğini anlamaya ve yanıtlamaya çalışın. Yanlış kelime kullanmış fakat siz onun ne demek istediğini anladıysanız doğru kelimeyi söyleyin.
  • Söylemek isteği şeyin yarısında takılırsa son sözlerini tekrar etmek cümleye tekrar başlaması için yardımcı olur.
  • Aynı şeyi devamlı tekrarlıyorsa (anneme gideceğim) dikkatini dağıtın. Konuyu değiştirin. Bildiği bir şarkıyı söylemesini isteyin veya fikrin arkasındaki duygusal öğeden söz edin. “Anneni bana tarif et” deyin.
  • DESTEK SAĞLAYIN
  • Söylediğinizi hep aynı şekilde tekrarlayın.
  • Her seferinde tek bir basit soru sorun..Yavaş konuşun, cevap bekleyin.
  • Hatırlaması için ipucu verin
  • Birisi cevap beklediğinde ona fısıldayın
  • Konuşurken insanların adlarını sık kullanın
  • Bir kerede tek bir şey yapmasını isteyin
  • Sorularınızı evet-hayır olarak yanıtlayabileceği şekilde basit tutun.

       TEKRARLANAN SORULAR

  • Alzheimer hastası bellek bozukluğu nedeniyle aynı soruyu tekrar tekrar sorduğunun ya da yanlış hareketi tekrarladığının farkında değildir. Tekrarlama anksiyete veya yanlış anlama yüzünden de olabilir.
  • Sordukları soru güven telkin etmenizi gerektiren çeşitli endişeler içerebilir. Yanıt bekleyen hasta için gerginlik nedenidir ve kendisini güvensiz ya da kaygılı hissetmesine yol açabilir. Bu yüzden, cevap verirken aynı zamanda ona güven telkin etmeye çalışın. Örneğin “Saat kaç?” sorusunun sebebi bir randevuya gecikeceği endişesidir. Sürekli olarak saatin kaç olduğunu söylemek yerine “geç kalmayacağına inandırmak” daha etkili bir davranıştır.
  • Soruları basitçe cevaplayın. Yorulursanız cevabı bir kağıda yazın ve gerektiğinde ona gösterin.
  • Tekrarlanan sorunun arkasındaki anlam üzerine odaklanın. Şayet anne babası veya evi için üzülüyorsa anılarını anlattırın ya da bir fotoğraf albümünü kullanın.
  • Neden kaygılandığını anlayamadıysanız bazı genel sözlerle endişelerini giderin. ”üzülme, her şey yoluna girecek”
  • Bu çözümlerde başarısızlıkla sonuçlanırsa soruyu duymazdan gelin. Ancak burada bazı hastalar bir yanıt alamayacağının farkına varıp soru sormayı keserken bazıları öfkelenebilir.
  • Kendi güvenliğiniz için odayı birkaç dakika için terk edin.

      TEKRARLANAN HAREKETLER

  • Tekrarlanan hareketler hastanın kendisini canlı tutma çabası da olabilir. (giyinme-soyunma, çekmeceleri toplama dağıtma)
  • Hasarlı zihnin bir hareketi yaparken ona takılıp kalması ve başka bir harekete geçememesi de olabilir (yüzünün sadece bir tarafını yıkama, aynı çamaşırı tekrar tekrar katlama)
  • Yıkanmayan yanağı okşayarak onu tekrarlanan hareketten kurtarıp öbür tarafı yıkamasını sağlayabilirsiniz. Belki hasta vücudunun bir tarafını daha az hissetmektedir. Dokunma kelimelerin anlatmaya yetmediği mesajları beyne gönderir. Kaşığı tutmasını isterseniz eline kaşıkla dokunun.
  • Size “yardım” etmesi  onu meşgul eder ve ona bir işe yaradığını hissettirir. Yerleri süpürme, tezgahı silme, gazeteleri yırtma, tahta zımparalama gibi işler verin.
  • Ellerini duyusal uyarım sağlayan sünger top, kumaş parçası veya diğer nesnelerle meşgul edin.
  • Dikkatini başka yere çekin. Hastanın dikkati bir yere takılıp kalabildiği gibi kolayca başka yere çekilebilir.  Dikkat göstermek istemediğimiz şeyleri beynimiz bir süzgeçten geçirir. Böylece önemsiz gürültüleri duymayız. Hastalık bu yeteneği bozduğu için dikkat çevredeki önemli önemsiz her şeye eşit derecede dağılır. Onları azaltırsanız giyinmek gibi bir tek aktiviteye daha iyi konsantre olur. Tekrarlı hareket kaybolur.
  • Aynı anda az sayıda ziyaretçi kabul edin.
  • Sakin ve sessiz bir yere ziyarete gidin.
  • Televizyon ve radyo dikkatini dağıtıyorsa kapatın.
  • Yemek yemeği ve diğer aktiviteleri insanların daha az olduğu ve daha az konuştuğu yerlerde yapın.
  • Ağız hareketleri, çekilme, ağız şapırdatmanın nedeninin ilaç yan etkisi olup olmadığını saptamak için doktorunuzla konuşun.

    AMAÇSIZ DOLAŞMA

Evin içinde volta atmaya da başıboş dolanma amaçsızca bir yerden bir yere gitme, evden   çıkıp gitmeyi içerebilir. Sebebi, karışık gürültülü bir ortam, fiziksel rahatsızlık, moral bozukluğu, can sıkıntısı huzursuzluk beyindeki fiziksel değişiklikler, kaybolma, yeni bir eve taşınma ve yeni bir ortama girme sonucu oluşan oryantasyon bozukluğu ve bellek problemleridir.

  • Huzursuzluğunun sebebini araştırın. Ortam çok mu gürültülü? Hasta kendisine çok zor gelen bir işlemi meşgul ? Ağrısı mı var? Tuvalet ihtiyacı mı ? Canımı sıkılmış? Aç veya susamış mı? Bir aile üyesini mi arıyor?
  • Eski mesleği ile ilişkili bir işi mi yapmaya çalışıyor? Huzursuzluğunun nedeni ilaç mı? Yorgunluk, tuvalete gitme ihtiyacı, yalnızlık veya korkuyu mu anlatmaya çalışıyor. Aktiviteye ihtiyacı mı var?
  • Amaçsız gezinme hastanın “kendini kaybolmuş hissediyorum, kaybettiğim şeyleri arıyorum” demesinin yani duygu iletişimi kurmaya çalışmasının bir yolu da olabilir. Çevresindeki bir aile fotoğrafı gibi tanıdık şeyler onu durdurur.
  • Gezinme davranışının nedenini bilirsek kontrolünü ve idaresini de yapabiliriz.
  • Hastanın korunmuş yetenekleri ile uyumlu, değişmeyen, düzenli, hep aynı saatte yapılan aktivite programınız olan gün içinde belli bir zamanla ilgili bir aktivite davranışın düzenlenmesini sağlar.
  • Birlikte sık sık uzun yürüyüşe çıkın ve egzersiz yapın.
  • Eski mesleği ile ilişkili aktivitelerle onu meşgul edin. Yemek pişirme, temizlik yapma, yeri süpürme kitap istifleme, bahçe işleri gibi bedensel aktivitelerin yardımı olur.
  • Yeni bir çevreye taşınmak, tanımadığı yüzler günlük rutin yaşamının değişmesi, aşırı çevresel uyarı kalabalık ortam oryantasyonu bozar ve hasta evine gitmek için kaçar ve kaybolur. Taşınma işlemini hastalığın erken evrelerinde gerçekleştirirseniz yolunu bulmayı öğrenir. Hastayı taşınmadan bilgilendirmek gerekir.
  • Hastanın evinde çok büyük değişiklikler yapmayın Küçük bir değişiklik bile odasını ya da binayı tanımamasına neden olur.
  • Şayet bakım için evini değiştirme zorunda kaldı ise hatırlanan eski alışkanlıklar şu anda yaşananlarla karışabilir. Eski bir arkadaşını ya da köpeğini arıyor olabilir. Çevreyi onun ihtiyacına göre yeniden düzenleyin ve bunun sürekliliğini sağlayın. Eski tanıdık anısı olan eşyaları fotoğrafları, görülecek yerlere büyük saat ve takvimleri koyun. Günler geçtikçe takvimi karalayın. Kahvaltıda yapılacak günlük işlerin listesini hasta ile birlikte yapın ve not alma tahtasını onun görebileceği bir yere koyun.
  • Hastada iç saat bozulduğu için düzenli giden günlük faaliyetler zamanı anlamasını sağlar.
  • Gezinme bellek problemi olan hastanın yeni bir ortamda yolunu bulmayı öğrenememesi yüzünden de olabilir. “Eve” gitmeye kararlı olabilir. Çevresi ona bir anlam ifade etmez. Düzenli, az eşyalı ve eşyaların yerinin değişmediği değişmeyen güvenli bir ortam hazırlayın.
  • Kapıların üstüne resimler tuvalet ve yatak odasını gösteren işaretler küçük notlar koymak hastanın yolunu bulamama endişesini azaltır.
  • Evdeki insanların kimler olduğunu neler olup bittiğini ve ne yapması gerektiğini tekrar tekrar hatırlatın.
  • Hastanın demansı hafif şiddette ise, okuyabiliyor ve işaretleri takip edebiliyorsa cebine üzerinde basit talimatlar olan bir kart koyun ve kaybolursa okumasını söyleyin. “Sakin ol. Uzaklaşma, evi ara , tel:…………”
  • Üzerinde hastanın adı soyadı ve sizin telefonunuz ile “hafıza kaybı var” yazan bir künyeyi bileğine takmak kaybolduğunda ciddiye alınmasını sağlar,  kötü muamele görmez.
  • Kalp veya ciddi bir sağlık problemi varsa üzerinde bu tıbbi bilgileri taşıyan künye takması, cebinde isim adres telefona içeren bir kart alması ya da giysilerinin içine bu bilgileri içiren bir kart olması ya da giysilerinin içine bu bilgileri içeren bir etiket dikmek yardım almasını kolaylaştırır.
  • Evde sık sık volta atma susuz kalmaya neden olur. Susuz kalmamasına dikkat edin.
  • Huzursuzluğu arttırabilen kafeinli içecekleri azaltın.
  • Evden kaçmasına neden olan aşırı uyarın ve gürültüyü azaltın.
  • “Eve gitmek” istiyorsa araba ile dolaştırın, birkaç sokak yürütün veya birlikte bir yere gidip bir şeyler yiyin.
  • Çatışmaya girmekten, fiziksel güç kullanmaktan ya da azarlamaktan kaçının. Dikkatini başka yöne çekin ya da beraber dolaşın.
  • Gitme zamanının geldiğine inanmasına neden olan palto-şapka, ayakkabı, çanta gibi tetikleyicileri ortadan kaldırın.
  • Komşularınıza hastanın hastalığı hakkında bilgi verin ki alışılmadık bir davranışta yardımcı olabilsinler ve sizi uyarsınlar.
  • Hastanın evden çıkıp gitmesine karşı evinizin güvenlik önlemlerini arttıracak yollar düşünün. Üstüne basıldığında alarm veren paspaslar kullanın. Dışarıya açılan kapıya çıngırak, anahtarla açılan kilitli sürgüler, çocuk kilitleri ve hastanın erişemeyeceği yükseklikte normal sürgüler takın. Pencerelere de kilitler takın.
  • Evde amaçsız dolaşmanın gerçekten sorun yaratıp yaratmadığını düşünün. Değiştirilmesi gerekmeyebilir. Bu konuda hastanın hevesini kırmak yerine çevreyi daha güvenli bir hale getirebilirsiniz.
  • Ev içinde dolaştığı yollar ya da odalarda ayağının takılıp düşmesine neden olabilecek nesneleri ortadan kaldırın.
  • Halıları ve kilimleri yerlere sabitleyin ve yerleri cilalamayın
  • Mutfak aletleri, ilaçlar, ev temizleme ürünler gibi tehlikeli olabilecek her şeyi kilit altında tutun.
  • Hastanın hareketini engelleyeceğinden gereksiz eşyaları , elektrik kablolarını keskin kenarlı mobilyaları ortadan kaldırın. Prizler duvara sabitlensin. Traş makinesini saç kurutma makinesini elektrikli ısıtıcıları banyodan kaldırın.
  • Tehlikeli merdiven boşluklarına açılan kapıları kilitli tutun.
  • Ev dışında güvenli bir dolaşma alanı yaratmak için bahçenizin etrafını kapısını kitlenebilir bir çitle çevirin.

UYKU BOZUKLUKLARI VE GECE GEZİNTİSİ

            Uyku bozukluğu ilerleyen demans veya başka bir hastalık, ilaçlar ya da iyi   hazırlanmamış bir ortamdan kaynaklanabilir.

  • Belirli bir yatma zamanı oluşturmaya ve bunu sürdürmeye çalışın.
  • Hastaya yatma zamanının geldiğini bildirin. Esneyin gerinin “uykum geldi” deyin ışıkları birlikte söndürün ve bunu bir yatma zamanı adeti haline getirin.
  • Hastanızı yatmadan önce tuvalete gönderin.
  • Hastanıza günün ileri saatlerinde kafeinli içecekler ve içki vermeyin.
  • Yatmadan önce yüksek sesli, uyarıcı televizyon programlarından kaçının. Yatıştırıcı bir müzik çalmayı deneyin.
  • Yatmadan önce ertesi günün programından söz etmeyin. Hasta zamanı karıştırdığı için endişelenmeye başlayabilir.
  • Nereyi tercih ediyorsa orada uyumasına izin verin. Yataktan düşüyorsa yer yatağı yapın. Gündüz yapılan fiziksel aktiviteler egzersizler ve uzun yürüyüşler gece uykusunu düzenler. Gündüz yapılan uzun şekerlemeler gece uykusunu bozar . Gündüz uykusunu kısıtlayın ve aktif, uyanık tutmaya çalışın.
  • Huzursuzluk veya uyku problemlerine neden olabilecek bir ilaç değişikliği olup olmadığını düşünün ve doktoruyla konuşun.
  • Yatak odasının rahat olmasına dikkat edin. Odanın çok sıcak ya da çok soğuk olması, yatağın rahatsız olması çok fazla ışık, rahat olmayan giysiler, uykusuzluk yaratır. Sık sık tuvalete uyanma.
  • Hasta gece ile gündüzü ayırt edemediği için uyuyamıyorsa kalın ve koyu perdeler kullanarak gece olunca odanın karanlık olmasını sağlayabilirsiniz.
  • Hasta gece kalkarsa onunla yumuşak ve sessizce konuşun ona hala gece olduğunu ve yatağa dönmesi gerektiğini söyleyin.
  • Geceleri geziniyorsa evdeki tehlikeleri gözden geçirin ve gece evde dolşmasını güvenli bir hale getirin. Yatak odasını onun emniyetli bir şekilde hareket edeceği şekle sokun. Pencere, balkon kapısı ve dış kapıya kilit sistemi kurun.
  • Geceleri hastanın yatak odası ile banyo arasında ve evin zor görülen kısımlarında sürekli yanan bir ışık bırakın.
  • Mobilyaların yerlerini sürekli değiştirmeyin kenarlarına yansıtıcı bantlar koyun sivri köşeli mobilyaları kaldırın. Radyatörleri sabitleyin. Dağınık eşyaları, elektrik kordonlarının döküntüleri ortadan kaldırın. Ocağın fişini çekin düğmelerini çıkarın.

BAĞIMLI OLMAK, TAKİP ETMEK

Anksiyete veya terk edilme korkusu nedeniyle ortaya çıkar. Gün boyunca yaşamını yönlendiren güvenilir bir insan artık tek güvencesidir. Çeşitli durumlarda nasıl tepki vermesi gerektiğini anlamak için sizin ruh halinizi ve yüz ifadelerinizi gözler.

BAŞETME YÖNTEMİ

  • Herşeyin yolunda olduğuna dair sık sık güven verin.
  • Taleplerini uygun ve kabul edilebilir bir şekilde yerine getirin. Yaratıcı olun ve eğlenmeye çalışın.
  • Hayır kelimesini kullanmaktan kaçının
  • Hemen döneceğiniz konusunda güven telkin edin. Zaman kavramları ve bellek bozulduğu için hemen döneceğinizi hatırlamaz ve onu terk ettiğinizi sanır. Bazen bir saati kurarak “saat çalınca döneceğim” deyin.
  • Ona sakinleştirici etkisi olan nesneler (tüylü bir oyuncak hayvan, tüylü bir battaniye veya bir fincan bitki çayı) verin veya sakinleştirici bir müzik çalın.
  • Onu meşgul edecek bir aktivite bulun. Havluları katlamak, yer süpürmek bahçe işleri veya yün dolamak gibi. Tekrarlayıcı bir iş ya da dikkatini odaklayabileceği meyve, çerez vs. verebilirsiniz.
  • Yanında olmadığınız zaman anksiyetesini yatıştırmaya nelerin yardımcı olacağını saptamaya çalışın.
  • Yanında olmadığınız zaman güvendiği birinin yanında kalmasını sağlarsanız peşinizden gelemeden gitmenize izin verir.
  • Kendinize zaman ayırın ve dinlenin.

DİSİNHİBİSYON (Utandırıcı ya da tuhaf davranışlar)

Hasta size çok uygunsuz gelen, tuhaf onda görmeye alışık olmadığınız şekilde davrandığından utanır ve endişelenirsiniz. Bu durum davranışın sosyal ortama göre uygunluğunu kontrol eden beyin bölgelerinin hasarı sonucu davranışın toplumsal kuralların baskısından çıkması yüzündendir. Kazayla teşhir, karşı cinse aşırı ilgilenme ve sosyal konumu ile bağdaşmayacak davranışlar ve sözcükler, küfürler, hava çıkarma vs. örnek verilebilir.

BAŞETME YÖNTEMİ

  • Davranışı şaşırtıcı tuhaf bulsanız bile sakin kalmaya ve aşırı tepki göstermemeye çalışın. Aşırı tepkinizden dolayı şaşırabilir, tedirgin olabilir ya da agresif davranabilir. Ani duygulanım değişikliği, gerçekleşmiş bir olaya gösterilen tepki olmadığından kişisel olarak değerlendirmemiz gerekir.
  • Hastayı sakin bir şekilde ortamdan uzaklaştırın ve dikkatini başka yöne çekin fakat davranışınızın hasta tarafından bir karşı koyma olarak algılanmaması için de dikkatli olmalısınız.
  • Hasta davranışının tuhaf olduğunun farkında değilse ya da ne söylenmeye çalıştığınızı anlamıyorsa uzaklaşmaya ya da davranışlarını durdurmaya çalışmanıza itiraz edebilir.
  • Hastanın sevdiği bir yere gitmek, bir şeyler yapmak, yemek içmek gibi şeylere dikkatini çekebilirsiniz.
  • Davranış utanç verici de olsa şayet çevrenizdeki kişileri hastalıktan haberdar edebilirseniz sorunlar doğmayabilir.
  • Duygularınızı ve sıkıntılarınızı benzer deneyimleri olan kişilerle paylaşmak sıkıntınızı hafifletir ve hatta işin eğlenceli yanını bile görebilirsiniz.
  • Bu davranışları önlemek için hastanın neden böyle davrandığını açıklayabilecek örnek teşkil eden bir neden bulmaya çalışın. Tuhaf davranışın bir sebebi olabileceği gerçeğini anlarsanız daha az utanır ve sorunun ortaya çıkmasını önler ya da çıktığında durdurabilirsiniz.
  • Bu davranış hangi insanların yanında ve günün hangi saatinde ortaya çıkıyor?
  • Bu davranışın ona göre özel bir anlamı var mı? Örneğin bu davranıştan sonra altına kaçıran hasta tuvalete gitme ihtiyacını bu davranış ile anlatıyor olabilir. Örneğin çantasının çalınmasından korkuyorsa bütün gün elinde tutabilir.
  • Hasta da kendi duygularından yorulabilir hatta korkabilir, örneğin kahkahasını neyin başlattığını unutur. Davranışın neye bağlı olduğunu araştırmaktan çok hastanın içini rahatlatmak, destek vermeli, bu ani ruh hali değişiklikleri sizin yaptığınız ya da yapmadığınız şeylere bağlı olmadığı için kendinizi sorumlu tutmamalısınız.

UYGUNSUZ CİNSEL DAVRANIŞ

Soyunma, umumi yerlerde kendini teşhir, başkalarına cinsel davranışları hatırlatacak davranışlar yapma, başkalarının yanında masturbasyon yapma vs.

  • Uygunsuz cinsel davranış hastanın dürtü kontrol duygusunun kaybolmasına cinsel isteklerini ifade edememesini, kişiyi bir başkası ile karıştırmasına ya da sadece dokunma güven ve yakınlık aramasına bağlı olabilir.
  • Hasta fazla kalın giyindiği için terlediğinden soyunur. Teşhircilik değildir.
  • Beyindeki hasar cinsel aktiviteyi sık sık ve uygunsuz biçimde istemesine yol açabilir.
  • Giysilerini çözmesi ya da eteğini kaldırması tuvalete gitme ihtiyacından olabilir fakat tuvaletin yerini unutmuştur. Ya da giysileri rahatsız etmiştir.
  • Giysilerin rahatsız olması, uykusunun gelmesi yüzünden soyunmak ister.
  • İdrar yolu enfeksiyonları, kaşıntı mantar genital bölgeyi elleme ihtiyacını doğurabilir.
  • Mastürbasyon beyin hasarına bağlıdır. Hasta sosyal terbiyesini unuttuğu için sadece kendisini iyi hissettiği bir şeyi yapar. Davranışı kendini canlandırmak için bulduğu bir yol olabilir. Dikkatini başka yöne çekin. Demansı olan baba kızına uygunsuz davranışlarda bulunduğunda bu ensest bir ilişki değil. Karısı ile kızını karıştırmasındandır. Kız annesinin gençliğine benzer. Hasta o zamanları bugünden çok daha net hatırlar. Bu davranış onun karısını ve evliliğini hatırladığını gösterir.
  • Kendini küçük çocuklara teşhir varsa, sizin tepkiniz daha çok çocuk üzerinde zarar oluşturur. Sakin olun, şoka uğradığınızı ya da canınızın sıkıldığını belli etmeyin “o hasta, nerede olduğunu unutuyor” deyip hastayı uzaklaştırın. Hastanın başkalarını şoka uğratmak gibi bir niyeti yoktur. Dürtü kontrolünü kaybettiğinden, hangi davranışın toplumda kabul göreceğini hangisinin görmeyeceğini bilemediğinden bunun uygunsuz bir davranış olduğunu fark edemez.
  • Hastanın yakınlık ve fiziksel şefkate ihtiyacı vardır. Çok fazla uyarıcı almamak kaydıyla dokunmayı arttırın. Sırtını ovun, ellerine krem sürüp masaj, manikür yapın, saçını tarayın.
  • Dokunabileceği tüylü oyuncaklar, kumaş parçaları, sünger toplar gibi nesneler verin.
  • Söze istemediğiniz yaklaşımlarda bulunursa cinsel aktivitede bulunmak zorunda değilsiniz. Kendinizi koruyun. Sakin ama kararlı bir tepki verin. Tepkinizde aşırıya kaçmayın ve yüzleşmeyin. Hasta sakinleşene kadar odayı terk edin.
  • Hasta başkalarına cinsel yaklaşımlarda bulunuyorsa sebebi onları “eşi sanması”  olabileceğinden bundan alınmayın ve ilişkinizi reddettiği şeklinde yorumlamayın. Şayet o kişi “Ben Ayşe’ye (eşi) benziyorum ama Ayşe değilim. Ben Fatmayım derse davranış kontrolü sağlanabilir.
  • Cinsel organını teşhir etmesi tuvalet ihtiyacından kaynaklanabilir . Düzenli  bir biçimde tuvalete gitmesini teşvik edin. Soyunma işini yavaşlatın. Tulumlar giydirin.
  • Başka insanların önünde mastürbasyon yapmasını engellemek için kucağını bir yastık veya battaniye ile kapatın veya onu başkalarının olmadığı yere götürün. Davranışının hoş olmadığı hata yaptığı şeklinde nazikçe uyarın.

DÜRTÜ KAYBI(Apati)-(Motivasyon eksikliği oturup boş boş bakma, dünyadan kopma duygusu)

  • Cansızlık, kayıtsızlık, aldırmazlık, sadece oturmak ve hiçbir şey yapmak istememek beyindeki belli bölgelerin hasarından meydana gelir. İletişim kuramamasına bağlı olarak diğer insanlarla konuşmaz ve kendisini geri çekebilir. Mutsuz ve yaşama sevincini yitirmiştir. Ancak hastayı elden geldiğince aktif tutmak zihnini ve bedenini çalıştırmasını sağlamak gerekir.

BAŞETME YÖNTEMİ

  • Hastayı yapmayı kabul etmeyeceğin şeyleri yapmaya zorlamayın. Hareket ettirmeye çalıştığınızda sinirlenir ve huysuzlaşır. Sebep olabileceğiniz yıkım aktivitenin olası yararlarına ağır basabilir.
  • Kalabalıktan rahatsız oluyorsa bir seferde bir kişi ile konuşmaya teşvik edin. Sevdiği bir kişiyle göz teması kurarak konuşmasını sağlayın.
  • Zihnini düzelten, bedenini çalıştıran aktiviteleri yapması için cesaretlendirin. Ancak yapması gereken şey çok karmaşıksa ya öfke ve saldırganlık oluşur ya da tamamen geri çekilir.
  • Hastadan yaparken kendini rahat hissedeceği, becerebileceği ve kendini yararlı hissedeceği, aynı zamanda hareket etmesini de sağlayan basit şeyler isteyin. Örneğin toz almanıza, çiçek sulamanıza yardım edebilir. Bir kez hareket edince kendini daha canlı ve neşeli hissedebilir.
  • Başardığı kadarının üzerinde durun devam etmesi için ısrar etmeyin.
  • İşin olumlu tarafına yönelin. Yaptıkları için kutlayın. Durduğu için eleştirmeyin. Devam etmesi için baskı yaparsanız sizi reddeder.

İNATÇILIK

Hasta basit istekleri (banyo yapmak ilaç içmek) reddedebilir. Banyo yapmak aynı anda birçok şeyi bir arada düşünmeyi gerektirir ki zihinsel kapasitesi bu işler için yeterli değildir.

  • Daha önce bu işi nasıl yaptığını hatırlamıyorsa
  • Yetersiz veya beceriksiz görünmek istemiyorsa
  • Artık yapamadığı birşeyi yapmaya çalışıyorsa
  • Artık daha yavaş düşünmesine veya hareket etmesine rağmen acele ettiriliyorsa
  • Yorgun ve kendini kötü hissediyorsa
  • Kendisine çocuk gibi davranılıyorsa
  • Üstünde çamaşırları olmadığında kendini emniyette hissetmiyorsa sizinle işbirliğine girmez. Sebebi inat ya da sizinle tartışmak değil yapılması zor bir iş istenmesidir.

BAŞETME YÖNTEMİ

  • Hastanın sınırlarını bilin. Yapamayacağı şeyler istemeyin. Yapabileceği şeyler bulun.
  • Hasta bir şey yapmayı reddederse geri adım atın ve daha sonra farklı bir yaklaşım kullanarak tekrar deneyin. Esnek olun. Genellikle hiçbir şeyin hemen yapılması gerekmez. Sizin duruma uyum gösterme yeteneğiniz hastanızdan daha fazladır.
  • Zor işleri yaparken günün ona en uygun zamanını seçin. Hastanın en uyanık olduğu zamanlarda ya da uyanık olmadığı zamanlarda yapın. Örneğin banyoyu uyandıktan hemen sonra değil de kahvaltıdan sonra yaptırabilirsiniz.
  • Veya belki tam tersi iyi sonuç verir. Zor işleri hastanın uyku sersemi olup size karşı direnemeyeceği zamanlarda yapmak daha kolay olabilir.
  • Hasta için zor sizin için basit olan işi yapmak istiyorsanız niyetinizi önceden söylemek onu endişelendirebilir. Yapılacak işler konusunda doğal davranın. Evin içinde dolaşırken banyoda duruverin ve “benimle gel” deyin. Bu basit cümle ona banyo yaptırmak istediğinizi açıklamaktan çok daha fazla işe yarayabilir.
  • Evet veya hayır şeklinde cevaplanabilecek sorular sormak (banyo yapmak ister misin? Yerine “banyo zamanı” deyin.
  • Olumlu pekiştiriciler kullanın. Örneğin, banyo yaptıktan sonra hastanın çok sevdiği bir şeyi beraber yiyeceğinizi söyleyin ve sözünüzü yerine getirin.
  • İşleri eğlenceli bir hale getirin. Şayet yüzünüzde endişeli bir ifade varsa hasta nahoş bir tecrübe beklentisi içine girip buna göre davranır.
  • İşi her ikiniz için de daha eğlenceli bir hale getirmek için mizah duygunuzu korumaya çalışın ve müzik veya meyve çerez gibi hafif yiyeceklerden yararlanın.
  • Yorgun olduğunda ondan bir şey istemeyin.
  • Yapacağınız işleri kolaylaştırın. her şeyi tek tek yapın. Zor gelen kısımları siz yapın. Telaşlandırmayın, tartışmayın. Sakin güven verici konuşun. Yavaş ve sessiz hareket edin. Basit, tek basamaklı emirler verin ve her bir adımı açıklayın.
  • Aşırı sinirli ve inatçı ise ağrısı olup olmadığına bakın. Kızdığınızı ve sinirlendiğinizi belli etmeyin. Onun elini tutun, onu okşayın, sakinleştirin. Durumu anladığınızı ve onu hala sevdiğinizi söyleyin.
  • İşleri hep aynı saatte ve hep aynı şekilde yapın. Yaparken onun sevdiği şarkıları söyleyin.

HAYKIRMA, BEDDUA ETME

Eşyaları atma, haykırma, bakıcıya vurma, beddua etme, yemekleri etrafa saçma genellikle hastanın ne olup bittiğini anlamayışının ya da ona kısıtlayışının sonucudur.

  • Olayları kişisel olarak değerlendirmeyin. Öfkeyle tepki vermeyin.
  • Hastayı nazik ve sakin bir şekilde rahatlatın. Onu bulunduğu yerden uzaklaştırın.
  • Tekrar tekrar böyle bir durumu yaşamamak için olayın nedenini arayın. Nerede olduğunu, ne yapması gerektiğini, tanıdığı şeylerin, tanıdığı çevrenin nerede olduğunu bilememek korku yaratır. Tanıdık bir çevre isteği  (eve gitmek istiyorum) veya geçmişteki tanıdık kişiler için kaygı duymak (çocuklarım nerede ve endişelenmek fakat davranışlarının da bakıcı tarafından engellenmesi, tokatlanması, bağırılması, itip kakılması bağlanması kısaca hastaya kötü davranılması ve ağrı bu uç davranışlara neden olur.
  • Bağırmasının nedeni ağrı da olabilir fakat ağrının nedenini kelimelerle anlatma yeteneğini kaybetmiştir. Yüz ifadesi ve vücut diline dikkat etmek gerekir.

DEPRESYON

Alzheimer hastasında depresyonun belirtileri öfke ve sinirlilik, sık sık ağlama, iştah ve uyku düzeninde değişiklikler ve apatidir. Depresyon beyindeki değişikliklere bağlıdır.

BAŞETME YÖNTEMİ

  • Hastalığın başlangıç evrelerinde ise, eskiden yapabildiklerin artık yapamasa bile aile içinde hala önemli bir pozisyonda olduğunu hissettirin. Ona danışın. Onanla konuşun. Söyledikleri bir anlam ifade etmese bile onu dinleyin. Böylece ona hala saygı duyduğunuzu hissettirin.
  • Hastanızı başkaları ile birlikte olmaya teşvik edin iletişim kurmasını sağlayın. Kalabalık istemiyorsa bir kişi ile konuşturun. Arkadaşını çağırın. Sorunları ve duyguları hakkında konuştuktan kısa bir süre sonra bunu unutsa bile geçici bir ferahlama sağlanabilir.
  • Duygularını kabullenin ve anladığınızı belirtin. Zihinsel ve fiziksel kayıplar veya ölmüş olan sevdikleri için üzülüyor olabilir.
  • Küçük başarısızlıklar bile kendisini kötü hissetmesine neden olacağından ondan yapabileceği kadar iş isteyin. Karmaşık gelen işlerde yardım edin. Ona korunduğunu hissettirin.
  • Artık bazı şeyleri yapamayacak olsa da bunun bir felaket olmadığını görmesi bu eksikliklerle kendisini kabul etmesi ve yapabildiklerinin en iyisini yapmaya çalışması yönünde onu cesaretlendirin.
  • Erken dönem demansta geçmiş olayları daha iyi hatırladığı için geçmişten konuşmayı seven hastaya iyi hatırlayabildiği şeylerden söz ettirecek eski duygu ve anıları yeniden canlandırmak ve birlikte keyif almak hastanın kendisini güvende hissetmesini sağlayacağından sosyal yaşama daha iyi uyum sağlar.
  • Bunu yaparken eski fotoğraf albümlerinden ailenin video filmlerinden, çocuklarının resimlerinden de yararlanabilirsiniz.
  • Sosyal beceriler uzun süre korunduğundan günü dolduran sosyal aktivite programları (aktif oyunlar, eski arkadaşları ziyaret, normal kişilerin olduğu bir grup ile görülen ilginç yerler, müzeler vs) kaybettiği sosyal kimliği yeniden canlandırır.
  • Müzik dinleme, şarkı söyleme, bando müziği veya marşlar gibi belirgin temposu olan hastayı el çırpmaya ve ayak vurmaya teşvik eden müzik çalmak hastayı canlı tutar.
  • Hastalığın gerek hasta gerekse sizin üstünüzdeki yükünü hafifletmek için basit mizah kullanın. Basit şakaların olduğu bir kitap ve eski TV komedileri birlikte gülmenizi sağlar. Demans hastaları duygulara sebep olan olayı hatırlamasa bile duyguları hatırlayabilirler.
  • Hergün aynı saatte eğlenceli bir şekilde yapılan düzenli ve yumuşak egzersiz eklem ve kasları sağlıklı tuttuğu kadar gece daha iyi uyumasını ve sindirim sisteminin daha düzenli çalışmasını sağlar.
  • Hastanın arkadaşları, akrabaları, torunları tarafından sık sık ziyaret edilmesi onlar için bir şeyle hazırlaması planlama yeteneğini canlı tutar.
  • Güven verici bir ortamda güven verici bir kişi ile hastanın korunmuş yeteneklerini ön plana alarak yapılan günlük yaşam aktivitelirinin yavaş yavaş arttırılması, sözel ve sosyal etkileşim hastayı canlı tutar.
  • Örgü örme ve tığ işi gibi tekrarlayıcı özelliği olan el sanatları tekrarlama ihtiyacını giderir. Resim yapmak kendini ifade etmesini sağlar.
  • Konuşma veya grup terapisi orta ve geç dönem Alzheimer hastalarına önerilmez. Bu tür tedavinin etkili olabilmesi için bilgiyi işleme ve hatırlama yeteneğinin korunmuş olması gerekir. Bu dönemlerde hastayı aktivite içine ve başka kişilerle sosyalleşmeye sokacak bakım programı yapmak daha doğrudur.

Hastanın Aile Üyelerine Öneriler

  • Sadece bir günü dikkate alın, fakat gelecek için hazırlanın
  • Hangi sorunlar için ne yapacağınızı düşünün ve hangi sorunlar sizin kontrolünüzun dışındadır.
  • Yetenekleriniz konusunda gerçekçi olun ve ne kadar ne yapabilirsiniz. her şeyi kendiniz yapmaya çalışmayın.
  • Olaylar yolunda gitmezse hoşgörülü olun.
  • Size yardım edecek kaynakları(Alzheimer Vakfı,Alzheimer Derneği gibi) bulun ve onlardan yararlanın aile fertlerinden ve arkadaşlarınızdan yardım isteyin. Size yardım teklif ettiklerinde kabul edin. Şayet aile fertleri yapabilecekleri kadar yardım etmediklerini düşünüyorsanız, onlarla samimi bir şekilde konuşun.
  • Kendinize iyi davranın, sizin de kendinize vakit ayırmaya hakkınız vardır. Sinemaya gidebilirsiniz veya bir arkadaşınızı ziyaret edebilirsiniz.
  • Duygularınızı ifade etme yollarınızı bulun. Bir arkadaşınızla konuşabilir veya destek grup toplantılarına katılabilirsiniz.

Alzheimer hastalığı bakıcı üzerine ne gibi etkiler yapar?

Alzheimer hastalığı sadece hastayı değil, bakıcılar üzerinde de büyük etkisi olur. Hastaya bakanlar birçok stresle karşı karşıya kalırlar. Bakıcılar arkadaşlarından ve aktivitelerinden uzaklaşırlar. Bakıcı hastanın davranış ve psikiyatrik sorunları ve bağımlılığı ile baş edemez hale gelebilir. Hastalık bakıcı üzerinde büyük bir ekonomik yük oluşturabilir.

Kendinize bakmanız çok önemlidir. Bunun için yeteri kadar uyumanız, iyi beslenmeniz ve sağlık sorunlarınız üzerine eğilmeniz gerekir, hastanıza bakarken oluşacak stresle nasıl baş edebileceğinizi öğrenin. Bunu doktorunuza sorun. Alzheimer hastası olan diğer bakıcılarla konuşun. Diğer aile üyelerinden yardım isteyiniz.

 

Alzheimer hastası evde bakılabilir mi?

Hastalığın başlangıç ve orta dönemlerinde, hastaların çoğu evde bakılabilir. Ülkemizde %80-90’a yakın oranda hastalar evde bakılır. Hastalığın son evrelerinde hastalar bakım evlerinde bakılırlar

         Alzheimer hastalarının tedavisinde dikkate alınması gereken diğer noktalar

            Rutinin dışına çıkmamak gerekir. Hastanın yaşam boyu sürdürdüğü alışkanlıklarının dışına çıkmamaya çalışın. Örneğin hasta yaşamı boyunca örgü işlerinden hoşlanmıyorsa, ondan şimdi örgü örmesini beklemeyin.

Şayet hastanın davranışlarında ani bir değişiklik olursa, fiziksel sağlığını değerlendirin. Hastada bir fiziksel belirti ortaya çıktığında hasta daha şaşkın daha ajite veya agresif olabilir. Kabız olup olmadığına veya bir idrar yolu enfeksiyonunun ortaya çıkıp çıkmadığına dikkat etmelidir.

Hastanın dikkatini başka yöne çekme. Örneğin Alzheimer hastası eve gitmek isterse, “biraz sonra gideceğiz, ancak şimdi bir bardak çayla bisküvilerimizi yiyelim sonra gideriz. Hasta kısa bir zaman için evi terk etmekten vazgeçebilir Davranış hasta için tehlike oluşturur mu, yoksa sadece sizi mi üzüyor.

Baktığınız Alzheimer hastasına saygı gösterin. Hastanızla çok nazik bir şekilde konuşun, lütfen kelimesini her zaman kullanın, emir verici bir tarzda konuşmayın.  Anlatmak istediğinizi çok kısa cümlelerle anlatın. Hastanıza seçim yapmasını istediğinizde iki farklı seçimden birini seçmesini isteyiniz. Onunla birlikte gülün, ancak ona gülmeyin. Başkalarının önünde, hastanız orada yokmuş gibi, onun hakkında konuşmayın. Hasta sizin beden dili ile ne hissettiğinizi ve sesinizin tonundan ne hissettiğinizi anlayabilir.

Hastanızı sevdiğinizi, ona bakmaktan rahatsız olmadığınızı ellerinizi yumuşak bir şekilde tutmak, saçlarınızı nazik bir şekilde taramak, yanaklarını okşamak onu ne kadar sevdiğinizi gösterir.